sende benden başka şeylerin yokluğu
güzel soru bu! kaçak sevişmek kadar duru
bu suları akıtmalı buldurmalı yolunu
su vardığı yere giderken buraya bakınız
burada ırmak saçlı bir güzel durur
olmayan aşkın acısından çıkmış
ellerinde nergis kokusu
sonumu saymadım başımı saydım
başladıklarımın beri bak beni dinle hele
hele aşk dedin mi şöyle dön bir bak kendine
aşk senin o yalaştığın koltuklar değil
benim o uzun uzun baktığım uzaklar hiç değil
katranı kaynat bakalım çekerse katrana
kadran yerinde durmaz gidelim yağıbasan’a
izi kalmayan çamuru da alalım yanımıza
çoğunluğun çoğulluğu çuldur aşka gelmez
yoksa ben başka güzeller de gördüm
gördüm redifli gazeller de gördüm
ben bu kördüğümü çözdüm çözmesine ama
aşkın üç harf beş noktasından biri
tutup çekti götürdü beni
ellerimi gözlerimi açınca gördüm zincirli
insan sevince geç yatar ve erken kalkar
modern zamanlar böyleymiş öyle diyorlar
ben de büyüyünce anladım dokununca prize
bunu kim ettiyse başımıza bela
ne erdim ölüsü kandilliye ne andım abdestsiz türkleri
hırlısı hırsızı uğurlusu uğursuzu rahman ve rahim
değme kurdalama hem ne olsa umursanmayacak
hüznün kaçan bir gol kadar üzülmeyecek kimse
çünkü saklambaçsız sokakları aşıp gitmek var
aşk dedim ya sakız değil çiğnediğim
bu yaladığım sözcük değil tükürdüğüm
boğulduğumsa büyük deniz olmalı
küçük deniz olsa duramazdım.