insanlığımdan utanmaktan utanmıyorum
ellerimin bir işe yaramamasından utanıyorum
hâlâ gülebiliyor olmama utanmaktan utanmıyorum
her bir uzvumu bir çocuk için feda edememekten utanıyorum
ellerimin toprağa değmeyen gücünden utanıyorum
sana ellerimle bir dünya yaratma borcum var, yüküm ağır
bütün ahmaklıkları cebimizde biriktirdik, öylece şişkin
bir mısra, bir mızrak kadar yaramıyor işe, geçtik o zamanları
şimdi her bir silah, her bir tüfenk, her bir sapan, yiğidin elinde mahir
fakat ne yarar gazze’den sonra şiir yazmak bunu bir düşün
ben şair, yıllardır şiirlerimi uçaklardan atmak dilerim
mızrak olsun isterim, kurşun olsun isterim, füze olsun
cehennem gibi insin tepesine zalimin
insin bir şey, ne inecekse insin, bir şey insin ve bitsin
yüz yıldır soruyoruz “yok mu bu uğursuz gecenin sabahı”
bin ton bombanın çocukları öldürdüğü yerde şiir yazmak ne işe yarar?
ellerinle yeri yaramıyorsan, bağırarak göğü yırtamıyorsan
bir yumrukla delemiyorsan demir kubbe’yi
inemiyorsan tel aviv’in bağrına bir yıldırım gibi
çağıramıyorsan göklerden bir yardım
ebabil beklemekten bıkmadıysan
bıkmadıysan menkıbelere kıssalara sarılmaktan
bıkmadıysan afili sloganlar atmaktan
özlü sözler ve ölü bebek fotoğrafları paylaşmaktan
hep kahraman beklemekten
hep kurtarıcı beklemekten sıkılmadıysan
kahramanlık destanını sen yazamıyorsan
menkıbelerde esas oğlan esas kız olamıyorsan
yaratamıyorsan ellerinle ebabilleri
kızgın taşlar atamıyorsan, delip geçemiyorsan içlerini
neye yarar şiir yazmak, neye yara ağlamak
bin meydan doldursan neye yarar
bin bayrak sallasan boğazın yırtılsa bağırmaktan
ayakların aşınsa yürümekten
tepesine inmedikten sonra tel aviv’in
neye yarar yaşamak
zeytin dallarına, defne dallarına
ve beyaz güvercinlere inanmıyorum
beyaz bayraklara ve kırık tüfeklere inanmıyorum
hiçbir şeye ve hiç kimseye inanmıyorum
bir halkın onuruna inanıyorum yalnız
bir halkın, çelikleşen inancında
yanan bir yıldız gibi parlayan
savaşkan ve direnen yüreğine inanıyorum
onuruna inanıyorum onların
yıkıntılar arasında çay içerken
düşmanı kudurtan gülüşlerine inanıyorum
tertemiz alınlarına
öyle savaşmak dediğin çelik çomak değil
fabrikalarda üretilmiş son model silahlar değil
ölmemek için yalvarmak değil
ölürken yıkık bir binada son nefesiyle kudurtmak zalimi
son bir hamleyle indirmeye çalışmak droneları
delik deşik edilmek, paramparça edilmek savaş dediğin
rehin tutulması ölünün, ölünden it gibi korkulması
işte gazze’den sonra şiir yazmak bu
eğer şair varsa yeryüzünde, onlar
çıplak elleriyle direnenlerdir ben değil
20.07.2025