kaygıda kusur işledik
ve yeterince kurulmadık terk edilmiş değirmenlere
bir tohum savrulunca yurt bulur bir ok düşünce otağ
ben merkezkaç hesabından kalmış sözelci
idrisin kaleminden kan düşüyor payıma
inandığım bütün baltalara demode diyorlar
ve güncel haritalara tapınak ihalesi
bir ağacın gölgesinde kurtuluş
muasır medeniyetler çatışmasından
bir tasma başka bir tasmaya it bulmaya çıkmış
pazar geniş ve hammaddemiz kemikten
bir diş başka bir dişi ısırmaya niyetlenmiş
bu çok konforlu çok pratiktir küfürlerden bıktım
herkesin işaret parmağında leke
“ lâ ” derken kimse çekmiyor artık kılıçları neden
ayağa kalkınca kalabalık kimse utanmıyor kendinden
hepimiz aynı kümesten gün batımına kadar hürriyet
değiştir pili tükenene kadar insan kaderini
gündem senin saçlarından güzel değil
ben uzun uzun seni seyrettim
uzun uzun utandım kendimden
kalabalık oturunca hakikati kimse hatırlamıyor neden
çok soru sordum özür dilerim tanrım
seni dinlemek için çıkmıştım yola
gök yoğun ve sesler unutmuş yankıyı
kim gözlerine düşman olmuş ceylanların
herkes susunca avcılık iddiasında amerikalılar
bir elimde susturalı bir elimde tespih
kimi sökeyim kötülüğe bağlandığı yerden
ben de korktum ya ebubekir ve titriyorum sinirden
sığınacak bir dosttan asırlar boyu uzak
saçları ne kadar da saçlarına benziyor kızımın
kokusu ormandan çekilmiş bir ceylanın
diyemedi belki de adem
ağlamak dünyadaki ilk eylemidir havvanın