Bende her zaman olan garip hâl
Bugün herkeste var
Herkes dalgın başkasının uykusunda uyanmış gibi
Bir yavaşlık, suyun içinde yürüyor sanki kalabalık
Acı çekebilecek kadar bu dünyada değil şu anda kimse
Yormayan bir itaat, bir baş eğme, ama kime
Ölüden uzak, dünyadan uzak, aldıkları soluktan uzak
Tanrıdan uzak
Kalabalık, yakın şu anda bir şeye, ama neye
Bir anne kucağındaki çocuktan uzak, din günü mü ne
“O gün kişi kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçar.”
Kaçmıyor kimse birbirinden, hafifçe sürtünüp devam ediyorlar yürümeye
Bir Müslüman cenazesi mi belli değil
İnandığımız hiçbir şeyi kabul etmiyor sanki toprak
En içten kavrayan bir hürmet, çarpıtıyor sımsıkı kapalı ağızları
Büyüyen bir şey var içimizde
Onun bunun ölmesinde
Bizi aşan bir şey, bilmiyoruz adını
Ölünün adı gibi eskimiş buluyoruz adını kendimizde
Öyle büyüyor ki
Birbirimizin varlığıyla avunmaya yer kalmıyor içimizde
Ölünün yokluğuna yer kalmıyor
Onu dışarı atmak için ağlamaya başlıyor bir adam
Onu bastırmak için çocuğunu göğsüne bastırıyor kadın
Onu düşürmek için rükûa gidiyor âbidler
Tanrının niyeti nedir
O şey olup içimizde büyümek midir
Ağlamaya başlıyor kalabalık birer birer
Açığa çıkan ne
Ne iyiliğe benziyor ne kötülüğe
Yankısı çok az olmuş sanatta ve felsefede
İnsan için çok katı
Ama her yanı kuşatıyor yumuşacıkça aşıp tabiatı