En son ne zaman kavga ettin
seni papatyalara şikayet eden yalakayla
en son ne zaman bir istifa mektubu gibi
gideceğin yere hep geç kaldın
en son hangi tatarı hangi çölde bıraktın
hiçbir tanrıdan kurtaramadı seni pazar kahvaltıları
sönmüş bir yanardağın anıları kadar sıcak
dağlara referans olan bakışların
kim söyledi eşiklere yaklaştıracağını
sana başka yerde olmanın
En son ne zaman bir dilenciyi cevapsız bıraktın
en son ne zaman lana peters gibi
özledin bir diktatörün uykularını
en son ne zaman yastığına bir savaş gemisi yanaştı
marketlerin kırtasiye haftalarını kokladın
o kireç boyalı sınıfa tekrar girebilmek için
nihilist olmaya karar verdiğinde saat kaçtı
fondöten seçerken gösterdiğin dikkat
işine yaramadı bir hayatı seçerken
dinlemekten bıktın loş ışıkların vaazını
bıyıklarından rozetler yapan apartman yöneticileri
burnundaki estetiği fark etmedi
rakipsiz bir koleksiyoner olan ölüm
en yeni oltasıyla yakaladı seni
En son ne zaman düzeltmeye çalıştın
yazım hatalarıyla dolu bir akşamı
en son ne zaman alkışlanan birinin
dudaklarıyla öptün kaderini
sessizlik senin beyaz bayrağın
kaldırım çizgilerine basmamak için
gösterdiğin çabayı hatırladın geçen salı
tehlike anında silah yerine atasözlerini kullandın
kendin olmak çok pahalı
yirmi dokuz yıldır üzerinde çalıştığın gülümseme
yirmi dokuz yaşındaki senden
daha başarılı
En son ne zaman şarkılar dinleyip
ölülerin tacizine uğradın
en son ne zaman önlem aldın
kravatlardan sızan radyasyona karşı
bütün melekler sıkıcıdır yere düşene kadar
son sevgilin çok sıkıcı
hiçbir yere ait hissetmiyorsun
bunun tapu kadastroyla bir ilgisi olmalı
nezaketen gülümsüyorsun otobüs şoförlerine
çünkü neşeli olmak naziklerin mesleğidir
bunu biliyorsun ve daha birçok şeyi
ama haberin yok giderken bitlis’e
ırmakların gürültüsü neden
bir annenin sesinden daha tekdüze
En son ne zaman göle düşen bir karın
dağa düşen bir kardan intikamını aldın
en son ne zaman kanser en son ne zaman ceset
en son ne zaman uygarlaştıkça uykusuz kaldın
en son ne zaman borç istedin
iki kız bir deprem sahibi ablandan
acılar ve sinekler ve maaşın
seni havaalanı olarak kullandı
kulaklığını taktın filantrop dediler sana
hiç ayağın takılmadı hiç kaybolmadın
kaybolmak senin değil yetimlerin branşı
en son ne zaman en son ne zaman en son
aşk kaybolmanın fay hattı
01.01.2024