Sen cumhuriyetin seremonisinden doğmuşsun
Topukları kesilmiş babanın döl yatağından
Anneni bezirgânlar çağa kaçırmış
Otuz bir gün aç kalktıkları hürriyet sofrasından
Ankara’da bir kaldırım inler durur kangren
Devletin demir yüklü kasıklarından
Ağzından akıtılan suyudur müfredat hazretlerinin
O da onur olmaz gözlerinden taştığından
Sen çiçeklere yakışmayanın kısa tarihisin
Dişlerine her sabah dağ yollarından
Gelmez cihana birbirine bakan iki zerre aşk
Kadınlar erkekleri eksik doğurduğundan
Uyumak kayıp çocuklar oratoryosuna bakmak kör
Sevmek ölümün (ağzımıza) çaldığı bal olduğundan
Fotoğrafta görünmeyen gözyaşlarını temize çektim
Yazmak da yazmamak da sen olduğundan