ıslık çalarak yürürdün
düşürdün elinde ne varsa
haklı bir yenilgiden böyle dönüyorsun işte
alnını aklaştırıyor bu senin ve saçlarını da
teğet geçti dediler, seninse...
yedi meşaleciler geçti başından yedi uyurlar
üç yüz yıl uyumadın, çalıştın
ama yine geçer akçe değil paran
gölgeleri üşürülüyor kılıçların
kanın olmadığı yerde karanlık
ama bir tutukluk var sende
bir sen eğri kalmışsın gibi, böyle iyi
ağzına yakışmasa da sorulunca iyiyim diyorsun
sanki belinde beylik tabancası babanın
dünya dokunaklı bir filmin tekrar tekrar ve tekrarı gibi
nefesini tut yumruğunu sık işte kadraja giriyorsun
ayak uydurmakla ayak diremek arasında sabit kılındı ayakların
bir kurtarıcıya iman etmeden önce birçok bozguncuyu tanıdın
artık yüzün yere eğik, yok o beklediğin karşılama
sıkılmış bir yumruğu ısırmak gibi değil
bu yüzden yok avurdunda o eski damga